Ana içeriğe atla

Bu Sınırları Kim Çizdi ?



Geçenlerde güzel bir soru duydum.
Aslında günlük konuşmalar arasında alalade bir soruydu bu.

BU SINIRLARI KİM ÇİZDİ?

Gerçekten kimin aklına geldi de, hadi bir çizgi çekelim, bir isim verip ülke kuralım fikrini attı ortaya.

Parayı Lidyalılar buldu da, bu sınırları çizme fikri kimden çıktı acaba ? 
Yüzyıllar içerisinde sayısız savaş sebebi olan bu ülke sınır kavramının gerçekte bir değeri bile yok aslında, çünkü ülke sınırı diye çizdikleri hayali çizgiler ile insanlar arasına da sınır çizilmiş oldu.

İnsanlar, din, ırk, dil, milliyet diye ayrıştırılmaya başlandı.
Daha da ileri gittiler.
Yetmedi çünkü dünyayı bölmek.
Ülke ve millet diyerek topladıkları insanları da ayrıştırdılar.
Bu seferde aynı din de ama ayrı mezhepte diye ayrıştırdılar.
Ten renginden dolayı sen bizden değilsin dediler, köle yaptılar.
Cinsel tercihleri sebebi ile milyonlarca insan toplumdan dışlandı. Oysa ruhun cinsiyeti yok ki. LGBT bireyler toplumdan dışlanırken tecavüzcü, ahlaksız insanlar hapis cezası ya da para cezaları ile kurtuldu.
Bir çok toplumda evlilik öncesi cinsellik kadına yasak ve ayıp olmuşken, bu durum erkekler için geçerli olmamıştır bile. Erkekse yapar ancak kadınsa namusumuz kirlenmiştir diye bir çok kadın öldürülmüş ve bu cinayet sebebiyle bir çok erkeğin hayatı hapiste devam etti.
Farklılıkları sebebi ile binlerce insan yok olup gitmiş, yüzyıllar süren zulme uğramıştır belki de.
Ve günümüzde durum hala değişmedi, bizden değil diyerek öldürülen,farklı dinden diye hor görülen insanların sayısı azımsanamayacak kadar fazla.

En yakın geçmişe bakarsak, gündemde büyük bir sorun olan mülteci problemi.
Zaten bu soruyu kafama takan da bu oldu.
Bizim askerlerimiz ülke sınır güvenliğimizi korumak amacı ile başka bir ülke topraklarında.
Bizim girdiğimiz ülke vatandaşları kendi canlarını korumak için bizim sınırımızı geçip canlarını kurtarma peşinde.

Derler ya Koca Dünya neyi paylaşamıyoruz ?
Düşündükçe düşündüren konular, yine de düşünmek güzeldir. 
Bir nebze de olsa birbirimize karşı daha da anlayışlı olabilmemize sebep olur belki.

Farklılıklarımıza saygı duyabildiğimiz, farklılıklarımızla birbirimizi kabul edebildiğimiz bir dünya diliyorum tüm insanlık için.
Tıpkı gökyüzündeki yıldızlar gibi.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fiil ve İsim Cümlelerinde Geçmiş Zaman

Merhaba Arkadaşlar, Bir kaç gündür paylaşım yapamadım, şimdi tekrar sizlerleyim. Aradaki kayıp zamanı telafi etmek için bugün bir kaç farklı konu paylaşıyor olacağım FİİL VE İSİM CÜMLELERİNDE GEÇMİŞ ZAMAN Bir önceki konuda fiil ve isim cümlelerinde geçmemiş zaman konusundan sonra fiil ve isim cümlelerinde geçmiş zaman konusu ile devam ediyoruz. Türkçe dil bilgisinde geçmiş zaman ile özdeştir. Bir ismin geçmiş zamanda yapılıp bitirildiğini belirtmek için kullandığımız cümle kalıplarıdır. İsim Cümlelerinde Geçmiş Zaman Olumlu Cümle Yapısı; Özne + Wa + Nesne + Deshita  Örn:  Öğrenciydim. : Watashi wa gakusei deshita. Olumsuz Cümle Yapısı; Özne + Wa + Nesne + De wa arimasen + Deshita Örn :  Öğrenci değildim. : Watashi wa gakusei de wa arimasen deshita. Fiil Cümlelerinde Geçmiş Zaman Olumlu Cümle Yapısı; Özne + Wa + Nesne + + Fiil + Mashita  Örn: İçti içtim. : Watashi wa sake o nomimashita. Olumsuz Cümle Yapısı; Özne + Wa + Nesne + Fiil ...

Örgütsel Sessizlik

GİRİŞ   Örgütsel sessizlik; bir örgüte mensup olan kişilerin örgüt faaliyetlerinin iyileştirilmesine, aksaklıkların ortaya çıkarılmasına, yeni süreç/ürün/hizmetlerin oluşturulmasına olanak sağlayacak olan düşünce, fikir ve önerilerini dile getirmemeleri olarak ortaya çıkan bir örgütsel davranış olgusudur. Bireylerin sessiz kalmalarının altında yatan temel sebepleri bilmek örgüt yöneticileri için oldukça önemlidir. İşgörenlerin örgütün faaliyetleri ve işleyişi hakkında düşünce, fikir ve önerilerini dile getirmemeleri kolektif (ortaklaşa) bir hal alıp, örgütsel sessizlik iklimini oluşturabilecektir.   Bu kapsamda, rapor içeriğinde örgütsel sessizlik olgusunun kapsamlı bir tanımı yapılmış, sınıflandırılmasından ve sessizliğin yönünden bahsedilmiştir. Ayrıca örgütsel sessizliğin oluşumunda rol oynayan örgütsel ve çevresel etkenler, örgütsel sessizliğin türleri, nedenleri ve örgütsel sessizliği etkileyen faktörler hakkında da bilgiler sunulmuştur. Örgütsel sessizliğin so...

Astrolojik Dişil Semboller

8 Mart gününün nereden geldiğine ve nasıl evrildiğine aşağıdaki alıntıda kısaca değindikten sonra size Astrolojik olarak Kadın sembolleri anlatmak isterim. Dünya Kadınlar Günü   Birleşmiş Milletler  tarafından bu şekilde tanımlanmış olarak her yıl 8 Mart'ta kutlanan uluslararası bir gündür.   İnsan hakları  temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır. Dünya Kadınlar Günü,  kadın hakları  hareketinde bir odak noktasıdır.   (Kaynak: Vikipedia) Yazının devamı için linke tıklayabilirsiniz;   Dünya Kadınlar Günü Astroloji 'ye yansıyan Kadın semboliklerinden en önemlileri ise Ay ve Venüs'tür. Her ne kadar kadın sembolleri olsalar da Astrolojik bakış açısından bu etkiler hem Kadın hem de Erkek'te görülür ve burada söz konusu olan Dişil enerjidir.  Eril ve Dişil enerjiler Yin ve Yang'a benzerler; X ve Z kromozomlarına sahip olan her bir insanın eril ve dişil en...