Benim fikrim; insan kendine benzer olduğunu düşündüğü insanları sever.
İyi özellikler olarak tabii, insan olarak kötü özelliklerimizi kendimize değil de hep başkasına yakıştırmayı tercih ederiz. Bilinçli yapılan bir davranış mı diye bir çok kez üzerine düşündüğüm bir konu, aynı zamanda psikolojik araştırma yazıları okumama sebep olan bir konu.
Örnekleyecek olursak; kendi ile barışık bir insan isen diğer insanlara karşı daha pozitif duygular beslerken. Kendin ile halledemediğin yada kabul edemediğin özelliklerin varsa, o özelliği karşındaki insana atfedersin.
Eğer bir kişiyi sebep yokken sinirli, agresif diye nitelendiriyorsan; içinde bir yerlerde bastırılmış olan öfken seni rahatsız ediyor olabilir.
İş yeri ile alakalı negatif hisleri göz ardı edip -MIŞ gibi davranan bir insanı ele alalım; kendi sahte tavırlarını, etrafındaki insanlara atfederek sahte ve samimiyetsiz olarak düşünebilir. Bulunduğu ortamda artık kendini mutlu hissetmeyebilir.
Ya da kişi sevgilisinde beğenmediği özellikleri belki de kendisi taşıyordur.
Konu ile ilgili bakınız altta Rabia Hanım detayları anlatmış güzelce;
Konu ile ilgili bakınız altta Rabia Hanım detayları anlatmış güzelce;
Psikolojik projeksiyon dediğimiz yansıtma kavramı ilk SİGMUND FREUD tarafından kullanılmıştır. Anlamı ise;
- Kişinin istemediği düşünceleri ya da davranışları karşı tarafta varmış gibi gösterme HASTALIĞIDIR. Evet bu bir hastalıktır ve genellikle bu hastalık narsistik kişilik bozukluğu taşıyan insanlarda görülür.
- Günlük hayatta ise savunma mekanizması olarak kullanılır. Kendini başkalarında görme olarak da sergilenir.
HASTALIK OLARAK YANSITMA
Bu kavramın içine suçu başkasına atmak, kötü durumdan sıyrılmaya çalışmak, istemediği sonuçlara sebebiyet vermeyi kabul edemeyiş vb. davranışlar girer. Şu tarz davranışlar sergilerler;
- Narsist bir insanı kaba ve anlayışsız davranışlarından dolayı suçladığınızda bunun sebebinin tamamen siz olduğunuzu, her şeyi çok abarttığınızı çok büyük bir özgüven ve rahatlıkla söyleyecektir ama asıl sebep kendisinin suçlu olması ve olayları gereğinden fazla abartması sonucu kaba ve anlayışsız tavırlarının ortaya çıkmasıdır.
- Ya da bir iş ortamında narsist bireyin toplantısı çok kötü geçmiştir sebebi kendisi asla olamaz. İşi alamayışının hırsını herkesi etrafına toplayarak, tek tek ortada var olmayan hakarete dayanan yüzleşmeler yapar ve kendini öyle rahatlatır.
SAVUNMA MEKANİZMASI OLARAK YANSITMA
Farkında olmadan sergilediğimiz, otomatik savunma mekanizması olarak kullandığımız yansıtmalardır. Örneğin;
- Bir adamın iş yerinde patronundan azar işitmesi üzerine sinirlenip duvara yumruk atması.
- Birinin sizden nefret ettiğini düşünmenizin sebebi aslında sizin o kişiden nefret etmenizin sonucu olması.
- Okulda başarısız olan bir öğrencinin başarısızlığını ona çalışma ortamı sağlamayan anne babasına atması, ya da sınavdan önce moralini bozan arkadaşına atfetmesi gibi.
Çevrenizdeki problemleri düşünün. Ne kadarı gerçek problem? Ne kadarı sizin beyninizin oluşturduğu yansıtmalar? Problemlerin ne kadarı gerçek problem? Ne kadarı yüzleşemediğimiz etrafımızda var ettiğimiz problemler? Gerçekçi olun aradaki farkı göreceksiniz.
Psk. Rabia AYDIN (https://kaliteik.com/blog/2018/10/20/psikolojide-yansitma-nedir)
Basit olarak özetlersek; sende ne varsa dünya o şekildedir, gibi bir düşünce aslında.
Yalnızca işler yanlış gitmeye başladığında durup bir kendine bak diyorum, çok mu yargılamaya başladın, kimseye güvenemiyor musun, insanlar hep sana karşı mı ?..
Her zaman insanları suçlamaya başladıysan özellikle de; O zaman dur ve önce kendine bak bir süre, acaba bu benden dışa vuran bir duygu mu, acaba ben fazla mı anlam yüklüyorum diye düşün diyorum.
Ya da tam tersi durumla sen karşı karşıya kaldıysan, insanların ne düşündüğünün senin için önemi olmamalı. Gerçekte sende olmayan bir durumla alakalı insanlar şikayet ediyorsa ve eleştiriye maruz kalıyorsan hele de, bu yorumları asla dikkate alma ve onları Psikiyatri bölümü ile görüşmeleri için yönlendir :)
Sevgiler.
Yorumlar
Yorum Gönder