Ana içeriğe atla

Korkuya Esir Olmak!


Selamlar herkese,

Tüm dünyaya yayılmış olan Korona isminde bir virüs dolanıyor. Bu virüsün laboratuvar ortamında üretildiği söyleniyor.
Komplo teorileri çoktan dolaşmaya başladı bile, bir kaç tanesini paylaşayım sizlerle.
2018 yapımı My Secret Terrius dizisi 10. bölüm 50. saniyeyi dikkatle izleyin. 
Simpsonslarda buna benzer bir sahne var, yıllar önce yayınlanan başka filmlerde subliminal korona mesajı verilmiş.
Çin hükümetiyle alakalı söyletiler var. İlaç firmalarının işi deniyor... çok fazla teori var. 
Gerçek ise tam bir muamma...

Bu durum birileri tarafından planladı mı diye düşünmemek elde değil. 
Düşünüyoruz ancak bu insanların amacı nedir diye anlamak sahip olduğumuz bilgilerin çok çok üzerinde.
Yıllar öncesinde illumünati tarikatı ile ortaya atılan Yeni Dünya Düzeni tanımını uygulamaya koymak için yapılan küresel bir saldırı olma ihtimali akıllara da gelmiyor değil.

Küreselleşme, Korona salgınının bu denli yaygınlaşmasında büyük etken oldu.
İnsanların seyahat özgürlüğü, hayatlarımızı bir anda cehenneme çevirdi desem gerçekten az olmaz.
Medya'nın insanlar üzerinde ne kadar etkili olduğunu ve insanların algılarının yönlendirilmesinin ne kadar da kolay olduğunu oturduk izliyoruz.
İtalyan doktorun paylaştığı güncel durum yazısını okurken içim acıdı.
Ülkeler bir bir sınırlarını kapattılar, insanlar evlerinden dışarı çıkmaya korkar oldu.

Bu krizi fırsat görüp dolandırıcılık ve haksız kazanç için uğraşan insanlar bir yanda, yakınlarının hastalıkla mücadelesini gören insanlar bir yanda, dünyadaki açlık bir yanda, kendi ülkelerinde yaşam imkanı bulamayan mültecilerin görüntüleri bir yanda, sokaklarda maskelerle ve eldivenlerle gezen insanlar, ellerinde poşet poşet yiyecek stoklayan insanlar...

Bu salgının bilançosu ölüm oranları ile ölçülmemeli diye düşünüyorum. 
İnsanlar ağır bir psikolojik baskı ile karşı karşıya, öyle bir korku hakim oldu ki aileler dahi bu salgın korkusu sebebiyle birlikte oturmayacaklar artık.

Bu küresel kriz bize ne getirir derseniz, her kesimden uzmanın farklı görüşleri var.

Astrologlar; yeni bir düzene geçiyoruz diyorlar. 
Eski materyalist dünya yıkılacak ve dünya daha hümanist ve doğaya saygılı bir toplum düzenine geçecek diyorlar.
Ekonomistler; bildiğimiz tüm para birimleri ve kağıt para ortadan kalkıp tamamen dijital para birimleri kullanılmaya başlanacak diyorlar.
Eğitim uzmanları;artık dijital ortamdan eğitimi tartışmaya başladılar.
Fuarlar dijital ortamlara kaymaya başlayacak.

Dünya değişiyor, değişmesi gerekli belki de. 
Ve hiç bir değişim halay çekerek olmuyor maalesef.
Değişimin sancıları bunlar.

Bu kadar olumsuzluğun içerisinde neye inanıyorsanız, Allah, Tanrı, İsa, Evren, Kosmos, Karma, Budha... daha iyi günlerimiz için niyet edin, dua edin ve umut edin.

Çekim yasasını bilenler bilir, neyi düşünürsen o sana doğru çekilir.
Tedbirli olmak tabii ki çok önemli, gerekli tüm tedbirleri almalı ve içimizdeki huzuru korumaya çalışmalıyız.

Sevgiler.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Örgütsel Sessizlik

GİRİŞ   Örgütsel sessizlik; bir örgüte mensup olan kişilerin örgüt faaliyetlerinin iyileştirilmesine, aksaklıkların ortaya çıkarılmasına, yeni süreç/ürün/hizmetlerin oluşturulmasına olanak sağlayacak olan düşünce, fikir ve önerilerini dile getirmemeleri olarak ortaya çıkan bir örgütsel davranış olgusudur. Bireylerin sessiz kalmalarının altında yatan temel sebepleri bilmek örgüt yöneticileri için oldukça önemlidir. İşgörenlerin örgütün faaliyetleri ve işleyişi hakkında düşünce, fikir ve önerilerini dile getirmemeleri kolektif (ortaklaşa) bir hal alıp, örgütsel sessizlik iklimini oluşturabilecektir.   Bu kapsamda, rapor içeriğinde örgütsel sessizlik olgusunun kapsamlı bir tanımı yapılmış, sınıflandırılmasından ve sessizliğin yönünden bahsedilmiştir. Ayrıca örgütsel sessizliğin oluşumunda rol oynayan örgütsel ve çevresel etkenler, örgütsel sessizliğin türleri, nedenleri ve örgütsel sessizliği etkileyen faktörler hakkında da bilgiler sunulmuştur. Örgütsel sessizliğin sonuçları v

Fiil ve İsim Cümlelerinde Geçmiş Zaman

Merhaba Arkadaşlar, Bir kaç gündür paylaşım yapamadım, şimdi tekrar sizlerleyim. Aradaki kayıp zamanı telafi etmek için bugün bir kaç farklı konu paylaşıyor olacağım FİİL VE İSİM CÜMLELERİNDE GEÇMİŞ ZAMAN Bir önceki konuda fiil ve isim cümlelerinde geçmemiş zaman konusundan sonra fiil ve isim cümlelerinde geçmiş zaman konusu ile devam ediyoruz. Türkçe dil bilgisinde geçmiş zaman ile özdeştir. Bir ismin geçmiş zamanda yapılıp bitirildiğini belirtmek için kullandığımız cümle kalıplarıdır. İsim Cümlelerinde Geçmiş Zaman Olumlu Cümle Yapısı; Özne + Wa + Nesne + Deshita  Örn:  Öğrenciydim. : Watashi wa gakusei deshita. Olumsuz Cümle Yapısı; Özne + Wa + Nesne + De wa arimasen + Deshita Örn :  Öğrenci değildim. : Watashi wa gakusei de wa arimasen deshita. Fiil Cümlelerinde Geçmiş Zaman Olumlu Cümle Yapısı; Özne + Wa + Nesne + + Fiil + Mashita  Örn: İçti içtim. : Watashi wa sake o nomimashita. Olumsuz Cümle Yapısı; Özne + Wa + Nesne + Fiil + Masen Deshita Ö

Olan Görünenden Çok Farklıdır

24 Eylül 2020 günü annemi kaybettiğim gün. Ölüm benim için yaşamak kadar normal bir olguydu,  Memento Mori yani Ölümü Hatırla diye bir dövmem de var. Bu dövmeyi yaptırma niyetimi her hatırladığımda bir an dururum. Bu dünyada her şeyin bir sonu var, hayatın da. Sonu olan şeyler için insanların birbirini kırması bana hiç doğru gelmiyordu. Doğuyorsak ve her şeyin bir sonu olduğunu biliyorsak Ölüm için üzülmek bana biraz tuhaf gelmişti çok zaman. Venüs'üm S pozisyonda ve Ay burcum Oğlak; insanların değer yargılarını anlama ve onların duygularını anlamakta pek de iyi olduğumu söyleyemem. Algılarım açıktır,  o an yanımdaki kişi nasıl hisseder anlarım, ya da bir astrolojik harita okuma konu olduğunda çok farklı. Değer yargılarına bakış açımı değiştiren, bir çok şeyi değiştiren bir Ölüm deneyimi yaşadım. Bir insanın ölmesi evet çok normal, ancak o kişinin gittiğinde yaratacağı boşluk ağırmış aslında. Ben annemi çok severdim, o kadar çok severdim ki; büyüyünce ne olacaksın diye sorulunca A